Hakkari Kilimleri / Berkên Colemêrgê

Hakkari yöresinde tanınan başlıca Kilim modelleri şu sözcüklerle adlandırılırdı. Canbêzar (Can usandıran) yapan kadının adı olduğu söylenir. Gulsarya Sarya adındaki kadının buluşudur. Gulgever, Lûleper çiçek isimleridir. Şimkobuk (Gelin terliği) Hevçêker (Ortaklaşa yapılan) Gulşivan (Çobangülü) Şehvanî, Çilgul (Kırkgül) Halit Bey Gulherzar (Bin güllü) Jîrkî ve Herkî gibi adını aşiretten alan modellerde vardır.

Hakkari Kilimleri

Hakkari insanı tarih boyunca yarı göçebeliğe dayalı bir yaşam sürdürmüştü. Bu itibarla gerek kışın oturduğu toprak konutunda, gerekse yazın yüksek yaylalarda kurduğu kara çadırda, yer döşeme eşyalarının yapımında hafiliğe özen gösterdi. Çünkü yılda en az dört kez değişik yerlerde konaklanması gerekiyordu. Ulaşım zorluğu ve engebeli arazinin bağrında ilerleyen dar patikalarda hayvanlarla sağlanırdı. Bu nedenle taşınması güç olan döşemeliklere ihtiyaç duyulmazdı. Yükte ağır olan halılara karşın, hafif kilimler tercih edilirdi. İnsanların yaşam biçimi onu gerektiriyordu. Kilimler yalnız yer döşemesinde değil, yaylanın soğuk havasında, yük ve semer üstü süslemelerinde, kara çadırların haremlik selamlık bölümlerinin ayrılmasında, yeni evlilerin yatma bölümünün süslenmesinde kullanılırdı. Havalar soğuyunca akşamları binek atların üstü yine kilimle örtünürdü. Oturma odalarının duvarlarını kilimle kaplayanlar vardı. Kısacası kilim Hakkari halkının hayatının bir çok alanına giren önemli bir eşyaydı. Yapımı için üstün bir emek parmaklarda yoğunlaşan seçkin bir yetenek gerekiyordu.

Hayvancılığa bağlı yaşam biçimi gerekli hammaddeyi yeterince karşılıyordu. Birçok evde dokuma tezgahları vardı. Gerekli yünlerin yıkama, eğirme ve renklendirilmesi, yazın Zomada (Yayla) yapılırdı. Yoğun üretimden dolayı dokuma işleri kışın gerçekleştirilirdi. İnce eğirmiş iplik, hakiki kökboyası, sık dokuma, fazla ilmik, renklerin iyi seçilmesi ve motif zenginliği kilimin kalitesini belirlemede etkin olan faktörlerdi. Kökboyalarının malzemesini hazırlamak günleri alırdı. Kırmızı renk Runas bitkisinin kökünden, yeşil giyareng otuyla naneden, siyah ve kahverenkler ceviz kabuğu, kurik denilen çimen toprağı, nar kabuğu ve Tirşoka kera (Eşek ekşisi ) denilen ekşimsi ottan, lacivert, şap olarak adlandırılan gök taşından, tuz ve şekerden de sarı ve pembe renkler elde edilirdi.

Hakkari yörecinde tanınan başlıca kilim modellerde şu sözcüklerle adlandırılırdı. 

Canbêzar (Can usandıran) yapan kadının adı olduğu söylenir.

Gulsarya Sarya adındaki kadının buluşudur.

Gulgever, Lûleper çiçek isimleridir.

Şimkobuk (Gelin terliği)

Hevçêker (Ortaklaşa yapılan)

Gulşivan (Çoban gülü)

Şehvanî,

Çilgul   (Kırkgül)

Halit Bey

Gulherzar (Bin güllü)

Jîrkî ve Herkî gibi adını aşiretten alan modellerde vardır.

Sol elin başparmağının cansız bölümünden açılan delikler kullanılacak ipliğin inceliğini belirlerdi. Etekleri yere dek uzanan önden yırtmaçlı rengârenk fistanları yıpranmasın diye sağ baldırın üstüne belden bağlanan "Berran’’ denilen meşin bir altlık üzerinde döndürülen teşirin sargısı gittikçe kalınlaşır, buna karşın sol bileğe yerleştirildiği yün lülesi de azalırdı. İplikler ihtiyaca göre ayrı ayrı renklendirilerek örgüye hazır yumaklar haline dönüştürülürdü.

Kışın karların kalınlaşmasıyla kilim tezgâhları geniş odanın en az kullanılan duvarına dayandırılarak örgüsü çekilirdi. Kilimin büyüklüğüne göre bir veya daha fazla usta kadın tezgâhın önüne yerleştirilen oturaklarda dokumaya başlarlardı. Tek ustanın elinden çıkan kilimler daha kusursuzdu.

Motifleri belirlemenin kökleri tarihin derinliklerinden geliyordu. Doğal güzellikler, dinsel inanca göre kutsal sayılan varlıklar, tarak ve benzeri kadın süs eşyaları, ünlenmiş güzel kokulu çiçekler, avcılık öykülerine konu olan yöreye özgü dağ keçileri, ejderha, sevilen atlar, çeşit çeşit geometrik şekiller serpiştirilirdi kilimin desenine.

Yedi ana renkten siyah ve mavi uğursuzluk sayıldığından pek kullanılmazdı. Yapımında kullanılan kök boya sanki yayla çiçeklerinin ruhunu taşıyordu. Doğal renkler Hakkâri kelebeklerinin kanatlarında olduğu gibi kilim desenlerine de yansımıştı. Yaylada renklerin uyumu kaçınılmazdı. Yeşil renk Zozanın (yaylanın) ana dokusu, besinin anası olan çimen ve meraları; beyaz, sonbahara dek yayla yamaçlarını terk etmemekte direnen buzulları; paklığı; kırmızı, yürek rengi ve kutsallığı; sarı, özlem, ışık ve aydınlığı; kahverengi, soylulukla birlikte olgunluğu ifade ediyordu.

Zaman zaman ustanın hayal dünyasının izlerini taşıyan çizgilerini görmek olasıydı. Özgürlük, mutluluk, umut, sevinç, keder, matem, aşk, sevgi de dokuma tezgâhına yansıyarak ilmiklerin arasına saklanır gibiydi. Birinin söyleyip, diğerinin çevirdiği türküler eşliğinde yapılan örgülerle ustanın duygularını taşıyan parlak bir ayna gibiydi. Yaslı, üzüntülü, kavgalı günlerin dokumaları daha karışık, mat ve simetriğinde kaymalar görülürdü. Kısacası dokuyanın ruhsal yapısı, dünya ve olaylara bakışı, aile bireyleriyle ilişkileri kilimin yüzünde görülürdü. Kalınından incesine kısacası başka bir ifadeyle basitinden zor olanına doğru Merş, Mêzer ve Ber olarak adlandırılırdı. Özdeyişlere konu olmuşlardı. Haddini aşanlara: ‘’ Ayağını babanın kilimine göre uzat ‘’ denilirdi. Kız çocukların erken gelişme gösterdikleri için de: ‘’meha şeşê, keçan danin ser merşê / Kız altı aylık olunca kilimin üzerine oturt.’’

Yaz yaylasına çıkışta kadınlar o yıl yaptıkları nakışlı kilimleri yükleri kaplamakla havalarını atarlardı komşularına. Kara çadırda her yıl bir el dokumasının aksesuar olarak eklenmesi evin kadınına yaylada prestij sağlardı. Aynı zamanda yeni ürünler el sanatlarının üretiminde rekabeti hızlandırırdı. Evde kaç evli çift varsa hepsine ayrı ayrı kilim yapmak adettendi.

Damat adayları için daha özenle yapılırdı kilimler. Genelde 1.5x2 metre ölçülerinde yapılan kilimler tek ve çift enli olurdu. Tek enlileri daha makbuldü. Saçakları örgülü ve uzuncaydı. Simetrisine çok önem verilirdi. Dokumada ilmik sayısının fazlalığı değer arttırdı. Karşılıklı şekillerde bir ilmiğin oynaması dokuyan kadının ustalığına gölge düşürürdü. El sanatlarında hüner sahibi olan dokumacıların aşiret içinde saygınlığı vardı. Tezgâhın kurulmasında onların bilgisine başvuruldu.

Evlenen kızların damat evine çeyiz içinde kilim götürmeleri günlerce konuşulur ve eşler onu evlilik süresince önemli bir hatıra eşyası olarak saklardı.

Kimi aileler evde bulunan kilim sayısıyla övünürlerdi. Varlıklı sürü sahibi ailelerin kara çadırları kilimlerinin zenginliklerinden tanınırdı. Yabancı konukların gözleri dakikalarca o renk cümbüşüne takılır kalırdı. Onlarla ilk tanışanlar hayranlıklarını gizleyemezlerdi. Sevilen yabancı konuklara verilen kıymetli hediyelerin başında kilim gelirdi.

Eğer son yılların sarsıntısı olmasaydı; önemli geçim kaynağı olmakla birlikte ilimizin tanınmasında hiç kuşku yok ki öncülük kilimlerle geçecekti.

Kaynak: İhsan Colemêrgî Hakkari Suretleri Sümbül Dağ’ında Ayın Doğuşunu İzlerken 2021

 

El Sanatı

Hakkari’ de el sanatlarının en önemli kısmını kilimler oluşturur. Kilimler renkleri ve desenleriyle Hakkari’nin özgünlüğünü yansıtır. Bitki motifleri, hayvan figürleri ve geometrik desenlerle süslenen kilimlerin iplikleri ağaç kabukları, bir toprak çeşidi, değişik bitki kökleri, değişik bitkiler ve yapraklarından elde edilen boyalarla iplikler boyanır. Ceviz kabuğu ve yaprağından kahverengi ve siyah renk, giyareng bitkisinden sarı, şiremar’dan krem,  naneden yeşil, sumak yaprağından siyah, runas bitkisinden kırmızı renk elde edilir. Bahsettiğimiz bu bitkiler zengin Hakkari doğasında çokça bulunur. Hakkari kilimlerinin bir özelliği de ince dokunuyor olmasıdır. El tezgahlarında  dokunan ve doğal renklerini çok uzun süre koruyan kilimler yurt içinde ve birçok Avrupa ülkesinde satılmaktadır. Bazı kilim isimleri şöyle: Gülşivan, Gülsarya, Gülhezar, Herkî, Hevçeker, Gülgever, Şamari, Kesneker.

Destxetî

Berikên ku li Colemêrgê tên raçandin reng û neqşên xwe wek çavkanî dîsa ji Colemêrgê digirin.  Ji ber dewlemendiya nebatên vê erdnigariyê jinên Colemêrgî hunera destkariya xwe   bi reng û rîsên xwezayî ve kirine yek û berikên ku dikarin sed salan xwe bigirin çêkirine. Boyaxên kokî tên zanîn ku bi emelkirina qalikên daran û hinek kokên nebatan piştî hinek qonaxan ev rîsên rengên wan xwezayî tên destxistin. Ji qalikên gûzan û pelên wan rengê qehweyî û reş, ji nebata giyarengê zer, ji şîremarê bej, ji pûng kesk, ji pelê simaqê reş, ji rûnasê rengê sor tê destxistin. Ev nebatên ku me behsa wan kirî û herêma Colemêrgê zêde tên dîtin ji bilî rengê şîn hemû reng tên destxistin. Taybetiyek berikên Colemêrgê jî heye ku zirav tên raçandin. Berikên ku xwezayiya xwe diparêzin û rengê xwe nadin li Tirkiyê û welatên Ewropayê dikevin bazaran û tên firotin. Hinek navên berikan wiha ne; Gulşivan, Gulsarya, Herkî, Gulhezar, Şemarî, Hevçeker, Kesneker.

Gülsarya

Anlamı 'Sarya'nın Gülü' olan kilimin ilk kez Sarya adlı bir kadın tarafından dokunduğu söylenmektedir. Kilimde 'Eli Belinde' ya da 'Gelin Kız' adı verilen motif diyagonal şekiIde dokunmuştur. Renk birleşimleriyIe enine bantlarla ayrılabildiği gibi iç içe baklava dilimi tarzında da dokuma yapılabilmektedir.

Gulsarya

Wateya navê vê berikê “Gula Saryayê “ ye.  Tê gotin ku cara yekemîn ev berik ji aliyê jina ku navê wê Sarya ve hatiye raçandin. Di berikê de neqşa “ Keça Bûk”  xwe dide xuyakirin. Bi yekkirina rengan, bi cudabûna bandên dûr û dirêj wek toziyên beqlavê jî tên raçandin ev berike.

Gülgever

Desenli kilimlerden bir form işlenerek dokunmuştur. Gülgever sözcüğü 'Yayla Gülü' anlamına gelmektedir. Gül ismi alan dikdörtgenler, 'Nehrek' adı da verilen çengel motifi dizisiyle çevrelenmektedir.

Gulgever

Wateya navê vê berikê ( Gula Deştê) ye.  Navê xwe ji Deşta Geverê digire. Bi şêweyek berikên neqşî tê raçandin. Çargoşeyên çarçik yên ku navê gulê digirin û rêza qulfên bi navê “nehrêk “ ve tên dorpêçkirin.

 

Hevçeker

Hevçeker 'nadide, kendine özgü, özenilen' anlamına gelmektedir. Kilimlerde genellikle, örümcek veya ejderha motifi yer almaktadır.

Hevçeker

Wateya navê vê berikê newaz, xwemal e.  Di van berikan de zêdetir neqşên heywanên wek ejdeha û pindepîrê tê de cih digirin.

 

 

Çoban Gülü

Kenarları sağ ve sol tarafta yukarıdan aşağıya zik zak çizerek orta yerdeki koç boynuzlarını bölümler veya guruplar halinde ortaya toplar. 'çoban Gülü' anlamına gelmektedir.

Gulşivan

Wateya navê vê berikê  “Gula Şivan” e.  Qeraxên wê ji aliyê çep û rast ve ji jor heya jêr xêzkirina çiviyan ve qiloçên beran dike beş yan jî wek kom li naverasta wê dicivîn.

 

Şamari

Şamari 'Arındırılmış, Saf' anlamına gelmektedir. Desenler “Gül” adı alan formlar enine tarak motifi fon üstünde değişik renklerle yer almaktadır. Ve bu desen genellikle Hakkari' nin güneyindeki Çığlıca Köyü civarında sıkça dokunmaktadır.

Şamarî

Navê vê berikê jî tê wateya  “pak, xwerû” yê. Li ser neqşên vê berikê şehên biber yên cihereng lê hatine cihkirin. Neqşên vê berikê zêdetir Gundê Aşûtê yê li başûrê Colemêrgê cih digire tên raçandin.

 

 

Bin Güllü 

Gülhezar 'Binbir çiçek' anlamına gelmektedir. 'Gül'adı verilen formların çevrelenmesinde, testere dişi motifi sırası hakim görünümdedir. İçe doğru olduğu gibi dış dörtgen alanlarda da aynı görünüm verilmektedir.

Gulhezar

Gulhezar, tê wateya “Hezar Gul”. Navê( gul) teşeya ku hatî çarçovekirin, rêza neqşa didanên mişarî ragirtiya xwe dide xuyakirin berikê de. Wek ber bi hundir ve jî ji bo derveya wê ya çargoşe jî heman dirûv tê dayîn.

 

Herkî

Hakkari yöresinde gül ve çiçeklerle isimlendirilen kilimlerin yanında aşiret isimleri ile tanınan kilimlere de rastlamak mümkündür. Bunlardan biri de Herki kilimidir. Herki  kilimi genelde değişik renklerden oluşan yatık çizgili desenler yerleştirilir. Bu çizgiler arasında çiçekleri andıran baklava dilimi ve altıgen motifler yerleştirilir. Herki kilimlerinde gri siyah ye lacivert renk hakimdir.

Herkî

Li Colemêrgê li rex berikên bi navê gul û kulîlkan tên raçandin yên bi navê eşîran jî tên raçandin jî hene.  Yek ji wan jî  “Herkî” ye. Berika Herkî de rengên cuda bi neqşên  berwarî yên bi xîz tên bicihkirin. Di navbera van xîzan de neqşên kulîlk mîna toziyên beqlavê yên şeşgoşe yên wekî kulîlkan  tên bicihkirin. Di berikên Herkî de rengên gewr û reş zêdehî xwe didin xuyakirin.

 

Gold Firmalar