Hüseyin Akdoğan (Hisênê Mala) 1949 Hakkari’ye bağlı Çanaklı (Bazê) köyünde dünyaya geldi. Babası Mela Ali Akdoğan Beytüşşebap’a bağlı Bölücek (Pîrosa) köyünde yaşayan Pîrosî kabilesi Bileli ailesindendir. Mela Ali Akdoğan 1937 yılında Bölücek (Pîrosa) köyüne bağlı Aşka mezrasından gelerek Hakkari Merkeze bağlı Çanaklı (Bazê) köyüne yerleşti.
Hüseyin Akdoğan (Hisênê Mala)
Hüseyin Akdoğan (Hisênê Mala)
Hüseyin Akdoğan (Hisênê Mala) 1949 Hakkari’ye bağlı Çanaklı (Bazê) köyünde dünyaya geldi.
Babası Mela Ali Akdoğan Beytüşşebap’a bağlı Bölücek (Pîrosa) köyünde yaşayan Pîrosî kabilesi Bileli ailesindendir.
Mela Ali Akdoğan 1937 yılında Bölücek (Pîrosa) köyüne bağlı Aşka mezrasından gelerek Hakkari Merkeze bağlı Çanaklı (Bazê) köyüne yerleşti.
Hüseyin Akdoğan 7 yaşında iken babası ile birlikte Hakkari Merkeze bağlı Kırıkdağ Köyüne bağlı Soyê (Eski Kırıkdağ) mezrasına göç etti.
Soyê mezrasında yaklaşık 20 yıl kalan Akdoğan ardından Seraunis (Serûnis) mezrasına geçti.
Burada yaşam şartlarının zorluğu nedeniyle 1990 yılında Zap vadisine inerek, çorak bir arazi olan Çemê Serûnis bölgesine yerleşti.
Yerleştiği vadide hayvancılık ya da tarım yapma imkanı bulamayan Akdoğan, bölgenin çok güneş alması ve susuz bir yamaç olmasından dolayı elindeki kaynakları kullanmak için, üzüm başları kurarak üzüm yetiştiriciliği yapmak için ülkenin değişik kentlerinde üzüm fideleri aramak için harekete geçti.
Bu çalışmaları kapsamında İzmir, Antalya, Tokat, Manisa Şırnak Berytüşşebap ve Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden yüzlerce üzüm fidesi getirerek mezrasına ekti.
Yürüttüğü çalışmalar, yılların emekleri ile birlikte verim vermeye başlayınca, bölgenin diğer sakinleri tarafından da öreken alınan ve toplumda Heci Hisênê Mela olarak tanınan Hüseyin Akdoğan’dan bu konuda destek alarak üzüm bağları kurdular.
Her yıl ihtiyaç duyan köylü ve çiftçilere fidan vermek amacıyla yüzlerce üzüm fidesi hazırlayan Akdoğan’ın yetiştirdiği üzümler, bölgede adeta bir üzüm markası olarak biliniyor.
1990 yılından beri Aşağıderecik (Çemê Emo) köyüne bağlı Harput 1 (Çemê Serûnisê) mezrasında yaptığı çalışmalar sonucu sadece kendisine ait yaklaşık 10 binin üzerinde kara ve sarı üzüm asması bulunmaktadır.
Yerleştiği çorak araziyi fırsata çeviren Akdoğan, yıllık ortalama 10 ton üzüm satarak aile ekonomisine büyük bir gelir kapısı açarak yeni bir iş alanına da öncülük yaptı.
Yaptığı çalışmalar bölgede araştırma yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesinin de dikkatini çekerek, 2008 yılında ve daha sonraki yıllarda 4 defa bölgede Hüseyin Akdoğanın yetiştirdiği bağları araştırmak için köye gelen akademisyenler bölgedeki üzümlerden numuneler alarak araştırma konusu olarak incelediler. Bunun yanı sıra Hakkari Çölemerik Üniversitesi de bölgede yapılan üzüm yetiştiriciliği üzerine Akdoğan'ın bağlarını incelemeye konusu yapmıştır.
Bu çalışmaları bölgenin en büyük haber portalı olan Yüksekova Haber Gazetesi tarafından ödüle layık görülerek 1995 yılında Akdoğanı yılın çiftçisi ödülüne layık görmüştür.
Üzüm bağları konusunda yürüttüğü başarılı çalışmalarının yanı sıra, Hüseyin Akdoğan bölgede arıcılığın yapılmasını teşvik için büyük çalışmalar yürüttü.
Yürüttüğü bu çalışmalar kapsamında şu anda bölgede 400 arı kovanı ile arıcılığa devam etmektedir.
Bölgenin sevilen ailelerinden Pîrosî kabilesinin de Hakkari’deki ileri gelenlerinden olan Hüseyin Akdoğan, bölgede yaşanan aileler arası tatsızlıkların çözümü konusunda her zaman barış adamı olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekten geri kalmaktadır.
Yaptığı iki evliliğinden Salman, Vahit, Cane, Heybet, Selahattin, Hazım, Aysel, Nazmi, Melek, Süheyla, Sinan, Cahit, Cihat ve Nihat adında 14 çocuğu vardır.
Şu anda halen Hakkari Merkeze Bağlı Aşağıderecik (Çemê Emo) Köyüne bağlı Harput 1 (Çemê Serûnisê) mezrasında yaşamaktadır.